BAKAN ÖZER, HAYDARPAŞA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİNİN AÇILIŞINA KATILDI  
BAKAN ÖZER, HAYDARPAŞA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİNİN AÇILIŞINA KATILDI

BAKAN ÖZER, HAYDARPAŞA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİNİN AÇILIŞINA KATILDI

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Türkiye'nin salgın sürecinde normalleşmesi için mutlaka eğitim sisteminin normalleşmesi gerektiğini belirterek "Okulları yüz yüze açık tutmadaki en büyük avantajımız, sıklıkla ifade ettiğim gibi öğretmenlerimizin aşılanma oranıdır. Bugün itibarıyla birinci doz aşısı olan öğretmen oranımız, yüzde 93'tür." dedi.


Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin depreme karşı güçlendirilmesinin ardından Millî Eğitim Bakanı Özer, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, diğer yetkililer ve öğrencilerin katıldığı açılış töreni düzenlendi. Bakan Özer, burada yaptığı konuşmada kuruluşunda 2. Abdülhamid'in büyük emeği bulunan, kadim geleneği olan bir okulda bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

Bu okulun şu ana kadar 30 bin öğrenciyi mezun ettiğini, Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden çok sayıda bürokrat, iş dünyası temsilcileri ve sanayinin güçlü insan kaynağının mezun olduğunu anlatan Özer; mezunlara, öğretmenlere ve gençlere uzun ömürler diledi.

"Eğitime yüz yüze devam etmeliyiz"

Yüz yüze eğitim ve öğretiminin önemine dikkati çeken Özer, "6 Eylül'de eğitim ve öğretime başladık. Sıklıkla ifade ettiğim gibi eğitim, bir ülkenin inşasında ve beşeri sermayesinin yetişmesinde önemli unsurdur. Dolayısıyla açılması gereken ilk ve kapatılması gereken de en son yerlerdir. Okulların açık olması sadece bir eğitim değil, aynı zamanda bir 'milli güvenlik' meselesidir. Geçen bu 1,5 yıllık arada okulların kapanmasından en fazla etkilenenler, dezavantajlı kesimlerdir. Dolayısıyla eğitimde fırsat eşitliğini merkeze koyacaksak mutlaka tüm önlemleri alarak eğitime yüz yüze devam etmeliyiz." diye konuştu.

"Başlangıçtaki kararlığımızın arkasında olmaya devam ediyoruz"

Eğitimde 6 haftayı geride bıraktıklarını belirten Bakan Özer, şu bilgileri paylaştı: "Türkiye'nin eğitim sistemi, devasa bir eğitim sistemidir. 18 milyon öğrencisi, 1,2 milyon öğretmeni, 100 binin üzerinde çalışanı ile yaklaşık 20 milyonluk kitleyi, dolaylı olarak tüm Türkiye'nin tamamını etkileyen bir sisteme sahiptir. Millî Eğitim Bakanlığının kapasitesi, Türkiye'nin örneklemi değil; evrenidir. Türkiye'nin Kovid-19 sürecinde normalleşmesi için mutlaka eğitim sisteminin normalleşmesi gerekir. Başlangıçtaki kararlığımızın arkasında olmaya devam ediyoruz."

57 bin 108'i devlet olmak üzere sistemde 71 bin 320 okul olduğunu aktaran Bakan Özer, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün itibarıyla 6. haftayı tamamladık, tüm sınıfları kapalı olan hiçbir okulumuz bulunmamaktadır. 71 bin 320 okulumuzda 850 bin derslik vardır, 1 milyona yakın dersliğimiz var. Bugün itibarıyla bu dersliklerden 4 bin 25'i yüz yüze eğitime ara vermiştir. Yani oran yüzde 1'in çok altındadır. Bu 4 bin 25 sınıftan 1132'sinin karantina süresi Cumartesi, 1015'ininki de pazar günü dolmaktadır. Dolayısıyla Pazartesi günü bu sınıfların 2 bin 147'si eğitime devam edecektir. Yani sistemin merkezi, okulların açık kalması esası üzerine yürümektedir. Bu kararlılığımızı sonuna kadar devam ettireceğiz."

Özer, Bakanlık olarak işleri tek başına yürütmediklerini, Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bilim Kurulu önerileri doğrultusunda hazırlanan rehberler doğrultusunda süreç yönetimiyle ilgili her türlü koordinasyonu yaptıklarını belirtti.

Öğretmenlerdeki aşılanma oranları

Öğretmenlerdeki aşılanma oranlarına ilişkin bilgileri de paylaşan Bakan Özer, "Okulları yüz yüze açık tutmadaki en büyük avantajımız, sıklıkla ifade ettiğim gibi öğretmenlerimizin aşılanma oranıdır. Bugün itibarıyla birinci doz aşısı olan öğretmen oranımız, yüzde 93'tür. İkinci doz aşısını olan öğretmen oranımız yüzde 86, aynı zamanda aşı olmayıp bağışıklık kazanarak antikor oluşturan öğretmen oranımız, yüzde 5'tir. Yani iki doz aşısı tamamlanmış ve antikor oluşturmuş öğretmen oranımız, yüzde 91'dir. Bu oran Türkiye ortalamasından çok yüksek olduğu gibi kıta Avrupa'sında, geçen bir buçuk yılda okullarını açık tutan Finlandiya, İsveç, Almanya gibi ülkelerin öğretmenlerinin aşılanma oranından bile yüksektir." şeklinde konuştu.

2002 yılından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde eğitimde inanılmaz yatırımların yapıldığına işaret eden Bakan Özer, şunları söyledi:

"2002 yılında 500 bin öğretmen varken eğitim sistemimizde 1,2 milyonluk bir banda gelmiş bulunuyoruz. Bu da demektir ki öğretmen başına düşen öğrenci sıralaması, OECD sıralamasına yaklaşmış bulunuyor. 2002 yılında okul öncesine erişim 300 binler seviyesinde iken şu anda 1,3 milyon seviyesine gelmiştir. Yüzde 71'lik bir orana ulaşmışız. Eğitimde başarısız bir ülke değiliz, çok mesafe aldık ama daha gidecek çok yolumuz var. İstanbul'a 100 yeni anaokulu daha yapıyoruz. İnşallah, yıl içinde bitireceğiz."

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.